bi avukat anlatıyo:
istanbul adliyesinde staj yapıyodum.kenarda çökmüş bi ihtiyar gördüm.kapıcılık yapıyomuş.kıdem tazminatı vermeden kovmuşlar.yöneticiyi dava ermiş o da.ama hakim davasını reddetmiş.amcaya "sen de hakimi reddetseydin ya"diyerek teselli vermek istedim.cümlem biter bitmez amca duruşma salonuna daldı ve hakime "avukata danıştım.ben de seni reddediyom"dedi.hakim "hangi avukatmış bu,getir de görelim"deyince binadan bi kaçışım vardı.görmeliydiniz
yine bi avukat anlatıyo:
bi gün yazıhaneme küçük bi kız geldi.babasına mahkeme açmak istediğini söledi.önce babasının onu dövdüğünü filan düşündüm,sorular yöneltmeye başladım.meğer babası eve gelirken dondurma almamış.çocuğa dondurma aldım,şikayetinden vazgeçti (en çok da buna güldüm)
bi boşanma davasına davalı "hakim bey ben boşanmak istemiyorum.karımı deli gibi seviyorum"dedi.davacı kadının avukatı ise "hakim bey işte eşini deli gibi seviyor.normal diil bu"diye atıldı
ünlü bi şarkıcı yaralamaya azmettirme suçundan mahkemeye verilmişti.tanıklar,sanatçının adamlarına "vurun"diye emir veridğini söylüyordu.sanatçının avukatı şu savunmayı yaptı "vurun deil müvekkilim durun demiştir"
tazminat davasıydı.tarlaya serpilen zehirli buğdaylar yüzünden bir sürü hindi ölmüştü.hindilerin sahibi buğdaycıyı mhkemeye vermişti.buğdaycının avukatı şöle savunma yapıyodu "hakime hanım,15 hindi zehirli yemi yer yemez olay yerinde can verdi.diğerleri de sonra vefat etti"
ira davası görülüyordu.karar aynen şöyleydi sanığın mal beyanında bulunmadığı anlaşıldığından sanığın bir ay olmak üzere çocuk doğuruncaya kadar hafif hapis cezası ile...1 oysa sanık erkekti.mesele sonradan anlaşıldı.duruşmadaki konuşmaları daktilo eden katibe hamileydi
alıntı:salsa dergisi 80.sayı