Yalan söyleyenler genellikle göz temasından kaçınır. Ellerini ve kollarını daha az kullanır. Soru sorduğunuzda avucunu sıkar ya da ellerini size çevirmez. Genel tavrı değişir. Sakin bir insan aniden heyecanlı davranırken, daha hareketli insanlar donuk tavırlarla konuşmaya başlar.
Sorduğunuz basit sorulara daha önceden cevabını tasarladığı için gerektiğinden detaylı cevaplar verir. Fakat bunun ardından beklemediği bir soru sorarsanız birden bocalar ve cevap vermek için zaman kazanmaya çalışır.
Şaşkınlık, korku ya da mutluluk gibi duyguları belirten ifadeleri sadece ağız bölgesiyle sınırlı kalır.
Ayakta dururken ya da otururken yalan söyleyen birisi genellikle sırtını dik tutmaz.
Bulunduğu rahatsız ortamdan kurtulmak isteğiyle gözünü kapıya çevirir ve konuştuğu kişiyle arasına mesafe koyar.
Sorulara net cevaplar vermez. Her zaman sakin karşıladığı sorulara aşırı tepkiler verir. Kendisi size soru yöneltmez.
Şakalar yaparak konuyu geçiştirmek ister ya da çok dramatik bir hikaye anlatarak sizi duyarsızlıkla suçlar.
Sık sık yüzüne dokunur. Burnunu çeker, başını kaşır. Özellikle ağız bölgesine yakın bölgelere dokunması dikkat çeker.
Üstündeki kıyafetleri düzeltir. Gömleğinin yakasını gevşetir. Ya da elinde tuttuğu bir cisimden güç almaya çalışır.